Astroloji, gezegenlerin ve diğer sembollerin hareketlerini astronomi, coğrafya ve matematik bilimlerinin yardımı ile detaylandırıp bu hareketlerin insanlar üzerindeki etkilerini inceleyen bir ilim dalıdır. Astroloji çok eski tarihlerden bu yana kullanılan bir ilim dalıdır. Astroloji tarihi ile ilgili kaynaklar bize farklı bilgiler vermektedir. Bazı kaynaklara göre Astroloji M.Ö. 3000 li yıllarda Sümerler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bazı kaynaklara göre ise Astroloji M.Ö. 2000 li yılarda Babiller tarafından kullanılmaya başlamıştır. Oysa yakın zamanda Göbeklitepe de yapılan kazılar sonucunda Astrolojinin çok daha eski tarihlere dayandığı görülmektedir. İlk doğum haritalarını Persler döneminde İran’da Magi denilen İranlı rahipler çıkarmıştır.
Yıllar içinde Astroloji kendi içinde dallara bölünmüştür. Günümüzde Klasik Astroloji, Modern Astroloji, Hint (Vedik) Astrolojisi, Çin Astrolojisi, Arap ve İran Astrolojisi, Karmik ve Spritüel Astroloji olarak farklı dallarda incelenmektedir. Benim de eğitimini aldığım ve kullandığım Karmik ve Spritüel Astrolojidir. Karmik ve Spritüel astroloji, Oğuzhan Ceyhan hocamızın da söylediği gibi Metafizik tabanlı bir pozitif ilimdir. Karmik ve Spritüel Astrolojiyi daha detaylı tanımlayabilmek için Karma ve Siprit ne anlama gelir açmak gerekir. Karma en basit tanımıyla “Ne ekersen onu biçersin” dir. Siprit ise İngilizce de ruh anlamına gelir. Karma düşüncesi reenkarnasyon teorisinden ayrılamaz. Teori diye adlandırmamızın nedeni hala büyük bir çoğunluğun reenkarnasyona inanmaması ve farklı şekillerde ispatlansa bile tam anlamıyla ispatlanamamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle Karmik Astroloji ile bakıldığında bir doğum haritası bize geçmiş yaşamda edindiğimiz deneyimlerin bu yaşama yansımasını gösterir. Bu yansımalar olumlu olabileceği gibi olumsuz deneyimler de yaşamamıza sebep olabilir.